Yediden yetmişe herkesin severek tükettiği peynirin, üretimi ve tüketimi oldukça eski yıllara dayanmaktadır. Farklı dillerde bambaşka anlamlara gelen “peynir” dilimize Farsçadan girmiştir. Sütten yapılmış anlamına gelen “panir” kelimesinden türetilmiştir. Coğrafyamızda ilk kez Memluk Türkçesinde kullanıldığı görülmektedir. Peynir kelimesi ilk olarak, “benir”, “penir” gibi kullanımların evrimleşmesiyle günümüze kadar gelmiştir. Sözlü olarak karşımıza çıkmasının yanı sıra yazılı ilk kullanımı ise ilk sözlük olan “Divanu Ligati’t Türk”te görülmektedir.

Geçmişten günümüze pilav yapımında kullanılan Firik bulguru koca bir tarihi içinde barındıran Anadolu topraklarında yetişmektedir. Anadolu toprakları, verimli mahsulleriyle yüzyıllardır bütün evlerin tencerelerini tüttürmektedir. Geçmiş ve geleceğin köprüsü olan topraklar hâlâ devam eden üretimle birçok nesli doyurmaktadır. Ekmenin ve yetiştirmenin kıymetini bilen insanların kendi hikâyeleri olduğu gibi mahsullerinin de birer hikâyesi var. İsmiyle ve hikâyesiyle oldukça farklı olan Firik bulguru da bu mahsüllerden bir tanesidir.

Birbirinden leziz yemek reçetesine sahip olan Hatay, Türkiye’nin en eski yerleşim yerlerinden biridir. 2017 yılında “Gastronomi Şehri” unvanıyla UNESCO tarafından “Yaratıcı Şehirler” ağında yer aldı.

Birçok kıtaya hükmetmiş olan Osmanlı İmparatorluğunun kültürel tarihinin yanı sıra her yemeği şölen havasında olan ve damaklarda unutulmaz bir iz bırakan kocaman bir külliyata sahip mutfak kültürü vardır. En zengin mutfaklardan biri olan Osmanlı Saray Mutfağının yemek tarifleri günümüze kadar gelmiştir. Fakat bu külliyatı sadece yemek tarifleri olarak değerlendirmek büyük bir hata olur. Osmanlı Saray Mutfağında öne çıkan diğer bazı noktalar; pişirme yöntemi, yemek yeme alışkanlığı, sofra adabı gibi birçok spesifik konuyu da içinde barındırır.